Göğüs ve karın bölgesini ilgilendiren ciddi travmalar (araç içi veya dışı trafik kazası, yüksekten düşme, kesici-delici silah yaralanmaları), sağ alt kadrana lokalize karın ağrısı, büyük abdest yapamama, makattan kanama, kan işeme, skrotumda özellikle travma sonrası şişme-ağrı, yabancı cismin soluk borusuna kaçması, yabancı cisim yutulması, kimyasal madde içilmesi (çamaşır suyu, deterjan, ilaç vs.) gibi durumlarda acilen çocuk cerrahisi bölümüne başvurmak gereklidir.
Günübirlik ameliyatlardan sonraki ilk gün çocuğa banyo yaptırılabilir. Daha büyük cerrahi uygulamalar için çocuk cerrahının önerisi sorulmalıdır.
Günübirlik cerrahilerde (sünnet, fıtık gibi) iyileşme süreci çok kısadır, çocuk genellikle aynı gün veya takip eden gün içinde ayaklanır. Kullanılan dikiş materyalleri emilebilir özellikte olduğundan dikişlerin alınması gerekli değildir. Daha büyük cerrahi uygulamalar sonrası bakım genellikle hastanede çocuk cerrahisi personelinin gözetiminde sürer.
Yoğun bakım üniteleri sterilizasyon koşullarına dikkat edilmesi gerekilen yerlerdir. Ameliyat sonrası enfeksiyon riskini en aza indirmek için sağlık personeli dışında kişilerin yoğun bakıma girmesi çocuğunuzun sağlığı için risk oluşturabilir. Ancak, çoğu çocuk cerrahisi ünitesi yoğun bakımı pencerelidir ve çocuğunuzu içeri girmeden bu pencereden görmeniz, onun da sizi görerek kendini güvende hissetmesi mümkün olabilir.
Çocuk hastalara anestezi uygulaması, bu konuda eğitim almış anestezi uzmanı hekim tarafından yapılmalıdır. Anestezi komplikasyonları en korkulan ve en çok sorulan konu olmakla birlikte sanılanın aksine oldukça nadir görülür. Çocuklara uygun doz ve şekilde, doğru ellerde uygulanırsa anestezinin hiçbir sakıncası yoktur, prematür bebeklerde dahi rahatlıkla uygulanabilir.
Ameliyata hazırlık psikolojik ve teknik olarak gereklidir. Teknik hazırlıktan çocuk cerrahisi personeli sorumlu olup ameliyat öncesi yapılması gerekenler konusunda ebeveynleri bilgilendirir. Bunun yanında ebeveynler tarafından yapılacak psikolojik hazırlık önemlidir. İki yaş altındaki çocuklarda psikolojik hazırlık yeterince uygulanamayabilir. Ancak anestezi öncesi uygulanacak cerrahi prosedüre göre, anne veya babadan birinin uyuyana kadar çocuğun yanında kalması ve yoğun bakımda uyanma sırasında çocuğun yanında olması korkuyu en aza indirecektir. Daha büyük çocuklarda ise, ameliyat öncesinde, ameliyatı yapacak kişi ve yardımcı personel ile tanışma-kaynaşma önemlidir. Çocuğa bu ameliyatın sağlığı için gerekli oluğu, ameliyat sırasında hiç ağrı duymayacağı, ameliyat sonrasında anne-babanın mutlaka yanında olacağı, ameliyat sonrası ağrısı olursa ağrıyı dindirmek için ilaçlar verileceği anlatılmalıdır. Bazı çocuklar bu hastalığın neden kendi başına geldiğini sorabilir, bu gibi durumlarda çocuğu, ameliyatın yapılacağı bölümdeki diğer çocuklarla konuşturmak, yalnız olmadığını hatırlatmak faydalı olabilir. Ölüm korkusu veya ameliyatın ceza olarak algılanması da sık görülür, bunların aksi konusunda çocuk ikna edilmelidir.
Günübirlik cerrahi uygulamalarında (sünnet, fıtık gibi), anne ya da baba çocuk uyuyana kadar ameliyathanede kalabilir. Ama büyük cerrahi uygulamalarda, travma hastalarında bu mümkün değildir.
Sünnet için en uygun yaş konusunda ayrı görüşler bulunmaktadır. Yenidoğan döneminde yapılacak sünnet, olayın psikolojik stresini tamamen ortadan kaldırmaktadır. Ancak tuvalet eğitiminin olmaması ve bebek bezi kullanımı yara iyileşme sürecini uzatabilir veya enfeksiyona meyil yaratabilir. Yenidoğan döneminde yapılmayacaksa, en uygun yaş 7 yaşından sonra olmalıdır. 3-6 yaş arası, erkek çocuklarında “fallik dönem” olarak bilinir ki bu dönemde çocuk erkek olduğunu ve bunun penisi ile ispatlandığını fark eder. Bu dönemde penise yönelik herhangi bir müdahale psikolojik açıdan kalıcı hasarlara neden olabilir.
Ameliyattan sonra eve gönderilmiş hastada ortaya çıkan problemler için ameliyatı yapan hekim ya da ilgili serviste görev yapan diğer personel direkt olarak aranabilir.
Sünnet, özellikle okul çocuğu dönemlerinde, lokal anestezi ile de uygulanabilir. Ancak olayın psikolojik baskısını ortadan kaldırdığı için genel anestezi altında yapılması daha uygundur. Ayrıca uyum sağlayamayan, korku dolu bir çocukta, işlem esnasında karşı koyma söz konusu olabilir, bu durumda da genel anestezi şarttır. İşlem oldukça kısa sürdüğü için verilen anestezinin dozu ve süresi de çok kısadır, yan etkileri veya komplikasyonu yoktur.